Bölüm

Mavi Marmara’nın Zincirleri

MEHMET ŞEKER (Yeni Şafak): O gemi, Gazze’ye insanî yardım malzemesi götürmek için yola çıkmıştı.

Uluslar arası sularda ilerleyen Mavi Marmara gemisine İsrail askerleri baskın düzenledi.

O baskın, bütün dünyanın gözleri önünde gerçekleşen korkunç katliama dönüştü.

Tam teçhizatlı askerler, sivil yardım gönüllülerinin bulunduğu gemiye, hücumbotlardan ve helikopterlerden saldırdı.

Birçok ülkeden gençler, yaşlılar, kadınlar, erkekler hatta çocuklar vardı.

Yakın mesafeden o savunmasız insanlara ateş ettiler.

Dokuz kardeşimiz şehit oldu.

***

Bu acı bir hikâyedir.

Yürekleri yakar.

Vicdan sahibi olanların içini sızlatır.

“Şehit oldular” deyip geçmek ne kadar kolay.

“Hayat devam ediyor” kalıbına yaslanmak ne kadar sıradan.

Onlar, hiçbir şehidimiz, hiçbir gazimiz gibi, rakamdan ibaret değil.

Her birinin hayatı vardı, hayalleri vardı, sevdikleri vardı.

Ana babaları, eşleri, çocukları, arkadaşları…

Geride bıraktıklarına dair ne kadar bilgi sahibiyiz?

***

Değerli arkadaşım Dilek Yaraş, Mavi Marmara ile ilgili bir kitap hazırladı.

Şehitlerimizi yakından tanıtıyor, eşleriyle çocuklarıyla yaptığı röportajları sunuyor merak edenlere.

“Kır Zincirlerini Mavi Marmara” adlı eser, usta bir gazetecinin bakışıyla kaleme alınmış.

İşte bazı bölümlerin başlıkları:

Ali Haydar Bengi: Bir eğitim neferi

İbrahim Bilgen: İftira ve sürgünlerle yoğrulmuş çileli bir ömür

Fahri Yaldız: Adıyaman’ın delisi

Cengiz Akyüz: İskenderun’un gülümseyen yüzü

Çetin Topçuoğlu: Dünya şampiyonluğundan ahiret şampiyonluğuna

Furkan Doğan: Amerika’nın hukuk ve vicdanla imtihanı

Cevdet Kılıçlar: Mavi Marmara’nın sesini dünyaya duyurdu

Cengiz Songür: Kanaatkârlık ve yardım sembolü

Nejdet Yıldırım: Filistin’e gidecek diye o kadar mutluydu ki

***

Kitabın sunuşunda Ebubekir Kurban imzası yer alıyor.

“Kır Zincirlerini Mavi Marmara, yalnızca dümeninde şehitlerin bulunduğu ve rotası özgürlük olan bir geminin hikâyesini anlatmıyor; aynı zamanda bu karanlık ve kirli çağda pusulamız olacak şanlı şahitlerin varlığını hatırlatıyor. Bu da yarına olan inancımızı daha da kuvvetlendiriyor.”

***

Dilek Yaraş, Mavi Marmara olayını her yönüyle anlamak için uzun bir yolculuğa çıktığını ve yol boyunca tanıdığı insanların ufkunu genişlettiğini belirtiyor.

“Zaman ve mekân kavramlarının anlamını yitirdiği öyle karşılaşmalar yaşadım ki, an geldi bütün bu buluşmaların sanki tek bir yerde ve tek bir zamanda devasa ‘TEK’ bir ruhla yapıldığı duygusuna kapıldım.”

***

Kendisi belirtmek istemiyor, kapağa yazılmasına da karşı çıkmış ama ben burada bir hususu bilginize sunmadan geçemeyeceğim.

Tamamlandıktan sonra uzun süre yayınlanmayı bekleyen ve birkaç yayınevi tarafından önce kabul edilip sonra geri çevrilen bu kitabın bütün geliri, Mavi Marmara şehitlerinin çocuklarına bağışlanacak. Onların eğitimlerine mütevazı bir katkıda bulunmak en büyük arzusu…

Mehmet Şeker – Yeni Şafak

0 Yorum ↓

Yorum Yok

Yorum Yazın